Kıdem Tazminatı
Kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz
Kıdem tazminatı brüt ücret üzerinden hesaplanır. Kıdem tazminatının söz konusu olabilmesi için tam bir yılın dolması gereklidir.
Bir tam yıl ifadesinden iş akdinin devamına ilişkin yıl, yani 365 günün anlaşılması gerekmektedir.
İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır.
Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez. Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
15 yıllık sigortalılık süresini ve 3600 prim gün sayısını tamamlayanlar, kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.
İşçinin kendi isteği ile sona erdirilmiş veya ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işveren tarafından sona erdirilmişse, işçinin kıdem tazminatı hakkı doğmaz.
Kıdem tazminatı hesaplamasında çalışana çalıştığı her bir yıl için prim, ikramiye, giyecek yardımı, yakacak yardımı vb. çıkarlarının da dâhil edilmiş olduğu brüt giydirilmiş ücretinin otuz günlük tutarı eklenir. Diğer bir ifadeyle çalışan her yıl için belirlenen tavanı aşmamak kaydıyla bir brüt maaş tutarı kadar tazminat almaya hak kazanır.
Örneğin; son 1 aylık brüt maaşı 2000 TL olan 10 yıllık çalışan bir işçiye ödenecek kıdem tazminatı tutarı : 10 x 2000 = 20.000 TL’dir.
4857 Sayılı İş Kanununun 2003 yılında yürürlüğe girmesinin üzerinden uzunca bir süre geçmiş ve bu Kanunun Geçici 6. Maddesinde “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır.” Hükmü bulunmasına rağmen, henüz kıdem tazminatı fonu kurulmamış, eski İş Kanununun kıdem tazminatı ile ilgili aşağıdaki hükümleri bugüne kadar yürürlükte kalmıştır:
“MADDE 14 – Bu Kanun’a tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanun’un 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanun’un 16 ncı maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malûllük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. 506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12.7.1975 tarihinden itibaren itibaren işyerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesi ile sınırlıdır. 12.7.1975 tarihinden evvel işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesinde aksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.”
Kıdem tazminatı davası, yukarıdaki düzenlemeler çerçevesinde, en az 1 yıllık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işverence feshedilmesine rağmen yasal kıdem tazminatının ödenmemiş olması durumunda işçi tarafından açılan dava türüdür.
Bu dava; işçinin çalıştığı işyerin bulunduğu yer İş Mahkemesinde (İş Mahkemesi yok ise bu görevi yapan Asliye Hukuk Mahkemesi) açılır.