Malpraktis Davası
Malpraktis; hekimlerin kendilerine tedavi olmak amacıyla gelen hastaların, hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve tedavi sonrası bakımı aşamalarında hatalı uygulamalarda bulunması veya tıp merkezi, poliklinik, hastane vb. sağlık kuruluşlarının bilgisizliği, malzeme yetersizliliği, deneyimsizliği veya ilgisizliği nedeniyle yanlış teşhis, hatalı tedavi veya eksik bakım hizmetinden kaynaklanan hastanın zarara uğraması olarak tanımlanabilir. Malpraktisten doğan zararları gidermek için açılan dava çeşididir malpraktis davası da.
İçerik
Malpraktis Davasının Hukuki Niteliği
Malpraktis davalarında hasta ile karşı taraf arasındaki ilişki türleri;
- Hizmet İlişkisi
İdari hizmet sunan sağlık kuruluşu ile hasta-vatandaş arasından doğan
- Sözleşme İlişkisi
Özel sağlık kuruluşları ile hasta arasındaki ilişkiden doğan Eser veya Vekalet sözleşmesi olarak karşımıza çıkabilir.
- Vekaletsiz İş Görme İlişkisi
- Haksız Fiil İlişkisi
- Kusursuz Sorumluluk İlişkisi (Çalıştıranın Sorumluluğu)
olabilir.
Doktor Hatasından Doğan Tazminat Hakkının Kapsamı
- Hasta ölmemiş, yaralanmışsa; hastanın bu zarardan dolayı ortaya çıkan tedavi giderlerini,
- Hastanın tedavi edilmesi boyunca olağan koşullarda kazanacağı kazançtan yoksun kaldığı süre boyunca doğan zararları,
- Yanlış tedavi sonucunda ekonomik geleceğini etkileyen bir hasar olmuş ise, çalışma gücü azalmışsa bundan doğan zararları,
- Hasta ölmüş ise; her tür cenaze ve tedavi gideri, ölenin yakınlarından ( eş, çocuk, ana, baba, bakmakla yükümlü olduğu kimse) destekten yoksun kalıp yoksulluğa düşen olursa, bu kişilere destekten yoksun kalma tazminatı ödenir.
Malpraktis Davasının Şartları Nelerdir?
Tıbbi müdahalede doktorun hatasından bahsedebilmemiz için doktor tarafından gereken uygulamaların uygulanmamış olması gerekmektedir.
Bu uygulamalar şu şekilde önümüze çıkabilir;
- Teşhis konusunda gözle görülebilir hatanın yapılması
- Uygulanacak olan tedavinin yanlış, eksik veyahut hatalı olarak yapılması, deneyimsizlik
- Uygulanmış olan tıbbi müdahalenin sonrasında gerekli bakımın gerçekleştirilmemesi, hastaya özende eksiklik, ilgisizlik
Hallerinde, kişinin sağlığı tehlikeye atılıp ihlal edildiğinden hasta veya hasta yakınına zararın tazmini ve cezai boyutta bir dava hakkı tanınmıştır.
Malpraktis Davasında Taraflar ve Yetkili Mahkeme
Malpraktis davasını doktorun hatasından ötürü zarara uğrayan hasta açar. Hasta küçük veya kısıtlıysa hastanın adına yasal temsilcisi (veli veya vasi) de bu davayı açabilir. Eğer ki hasta ölmüşse mirasçıları da davayı açma hakkına sahiptirler. Davayı yukarıda sayılanlar açabileceği gibi hasta adına vekilin (avukatın) de açması mümkündür.
Yanlış tıbbi uygulama kamu hastanelerinde meydana gelmişse açılacak tazminat davaları doğrudan ilgili kamu kurumuna karşı açılmalıdır. Kamu kurumunun doktora rücu hakkı saklıdır. Bu uyuşmazlıklardan doğan davalar idare mahkemelerinde görülmektedir.
Bir diğer durum da yanlış tıbbi uygulama özel hastanelerde meydana gelmişse malpraktis davası hem yanlış teşhis veya tedavide bulunan doktora hem hastane işletmecine hem de doktorun hatasını sigortalayan sigorta şirketi aleyhine birlikte açılabilir, bu uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görülecektir.
Malpraktis davası sonucunda hekimin sigorta şirketine dava açması asliye ticaret mahkemelerinde görülecektir.
Malpraktis davalarında genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yerindeki mahkemedir. Davalıların birden fazla olması durumunda her birinin yerleşim yerinde dava açmak mümkündür.
Haksız fiil nedeniyle açılacak olan tıbbi malpraktis maddi manevi tazminat davasında ise haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi yetkili olur. Eğer zararın ortaya çıktığı yer ile haksız fiilin işlendiği yer farklı ise zararın meydana geldiği yer mahkemesi yetkilidir. Ayrıca zarar görenin ikamet yeri mahkemeleri de yetkilidir.
Doktor Hatasında Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açma Süresi
Doktor hatası (tıbbi malpraktis) haksız fiildir. Haksız fiillerden doğan Tazminat istemi için zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.(TBK Md.72/1)
Komplikasyon Nedir? Komplikasyon ve Malpraktis Arasındaki Farklar
Komplikasyon; tıpta bir hastalık mevcutken yeni bir hastalığın veya sorunun var olan hastalığa eklenmesi olarak tanımlanmıştır. Söz konusu yeni hastalık, geçirilen operasyon veya uygulanmış olan ilaç tedavisinin etkisi sonucunda meydana gelmiştir.
Komplikasyon sebebiyle hekimlerin sorumluluğu doğmayacak olup malpraktis sonucunda cezai ve hukuki sorumlulukları doğmaktadır.
Doktora veya ilgili sağlık kuruluşun kusurunun var olup olmadığını sorguladığımızda kusurun bulunmadığı hallerde komplikasyondan bahsedilmektedir. Ama malpraktiste doktorun veya ilgili sağlık kuruluşunun kusuru aranır.
Malpraktis Davasında Uzman Desteği Almak Neden Önemli?
Malpraktis davasında öncelik olarak hastanın vakit kaybetmeden uğramış olduğu zararı engellemek veya daha büyük sonuçlar doğmaması için bir hastaneden bilgi alması ya da tedavi olması tavsiye edilir.
Daha sonra da uğradığı zarar nedeniyle maddi manevi zararı telafi etmek, hem sürece daha hakim olabilmek hem de süreci daha iyi yönlendirebilmek için bir avukattan yardım alması önemlidir.