Ceza Hukuku

Resmi Belgede Sahtecilik

Resmi Belgede Sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu (TCK ) madde 204’te düzenlenmektedir. Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanma fiillerinden herhangi birini gerçekleştiren kişi resmi belgede sahtecilik suçunu işlemektedir. Resmi belgede sahtecilik suçu TCK kamunun güvenine karşı suçlar başlığı altında düzenlenmektedir.

TCK madde 204:

  1. Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  2. Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  3. Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları

Öncelikli olarak bu suçun işlenebilmesi için aynı zamanda suçun maddi ve hukuki konusunu da oluşturan resmi bir belgenin bulunması gerekmektedir. Resmi belge, kamu görevlisi tarafından görevi gereği düzenlenen yazılardan oluşan evraktır. Kamu görevlisinin kendi görev ve yetki  alanına giren hususlarda düzenlediği evraktır.

Resmi belgede sahtecilik suçunun faili herkes olabilir. Resmi belgede sahtecilik suçunun failinin görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde ceza miktarı değişmektedir.

Resmi belgede sahtecilik suçunun işlenebilmesi için kanunda sayılan seçimlik hareketlerden birinin yapılması gerekmektedir. Kanun 3 tane seçimlik hareket saymaktadır. Bunlar:

  • Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek ,
  • Gerçek bir resmi belgeyi başkasını aldatacak şekilde değiştirmek,
  • Sahte resmi belgeyi kullanmak.

Resmi belgede sahtecilik suçu ile özel belgelerde sahtecilik suçunu belgelerin niteliğinin farklı olması dışında ayıran bir diğer unsur da fiildir. Özel belgede sahtecilik suçunda belgenin mutlaka kullanılması gerekirken remi belgede sahtecilik suçunda belgenin düzenlenmesi yeterlidir , kullanılması zorunluluğu yoktur.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Şartları Nelerdir?

Öncelikli olarak suçun konusunu oluşturan şeyin  belge sayılabilmesi için bazı  şartları taşıması gerekir. Belge kabul edilemeyen bir yazıyla ilgili sahtecilik yapılması  belgede sahtecilik suçunu oluşturmayacaktır. Bir şeyin belge niteliğini haiz olması için bulunması gereken şartlar:

Yazılılık

Belgeyi oluşturan iradenin yazı ile belirtilmiş olması gerekir.Belge yazıları içermelidir. Yazılar belgenin  somutlaşmış halidir.Belgenin tespitini sağlamaktadır. Yazının okunur ve anlaşılır nitelikte olması zaruridir. Yazı okunamıyorsa  içerdiği düşünce anlaşılmıyorsa  yazı belge olarak kabul edilemez.

Bir belgenin yazılı olabilmesi için öncelikli olarak bilinen herhangi bir dil ve alfabenin kullanılmış olması gerekmektedir. Ayrıca yazı somut bir araca kaydedilmiş olmalıdır.Fikir somutlaşmış olmalıdır.

Örneğin; daktilo, el ile kağıda, bilgisayarla yazılmış olabilir.Eğer kanuni olarak yazı şekle sınır getirilmişse belgede yazı o şekilde olmalıdır.Örneğin ; resmi vasiyetname, kefalet sözleşmesi gibi .Yazının kaydedildiği cisim elverişli olmalıdır. Yani yazının kağıt, parşömen, deri, metal levha  gibi yazı taşınabilir bir şey üzerine yazılmış olmalıdır.

Düzenlenen Kişi Bilinir Olmalı

Yazılı nesnenin  belge olarak kabul edilebilmesi için kim tarafından düzenlendiği belli olmalıdır. Yazı belli bir kişi veya kişilere izafe edilebilir olmalıdır. Düzenleyeni belli değilse belge niteliğini haiz değildir.

Belgeyi düzenleyenin belirli olup olmadığı  belgedeki ad-soyad, imza, işaret gibi unsurların varlığı irdelenerek tespit edilmektedir. Ancak kanun gereği öngörülen şekil zorunluluğu varsa belge bu şekli de içermelidir. Örneğin bonoda aranan şekil şartlarını bono içermek zorundadır.

Yazı Bir İçeriğe Sahip Olmalıdır ve Bu İçeriğe Hukuk Değer Atfetmelidir

Yazının içeriği hukuken korunmaya değer olmalıdır.Yazı bir düşünceyi, vakıayı veya hukuki ilişkiyi içermelidir.  Kağıt üzerindeki yazı anlaşılabilir içeriğinin olması gerekliliğinin yanında irade beyanını da içermelidir. İrade beyanını içeren yazının delil değeri de olmalıdır.

Belgenin ispat gücünün bulunmaması halinde belge niteliğini haiz olmadığından resmi belgede sahtecilik suçu da işlenemeyecektir.

Açığa/beyaza imza : Bir yazının belge niteliğini haiz olması için yazılı olma, içeriği bulunma ve düzenleyenin bilinmesi olarak sayılan üç öğeyi de taşıması gerekmektedir. Bunlardan birinin eksikliği halinde, yazı  belge niteliğini taşımamaktadır.

Bir yazılı belgeyi sadece düzenleyenin belli olması, içeriği bulunmadığı için tam bir belge sayılmadığından kanun bu tür yazılı kağıt üzerinde işlenen suçları, ‘açığa imzanın kötüye kullanılması’ adıyla ayrı bir maddede düzenlemiştir (m.209)

TCK madde 209’a göre belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.

Suçun konusunu oluşturan şeyin belge niteliğini belirledikten sonra resmi bir belge mi özel belge mi ayrımını yapmamız gerekmektedir.

Resmi belgenin temel unsurları şu şekildedir:

  • Kamu görevlisi tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.
  • Kamu görevlisi  görevi gereği düzenlenmelidir.
  • Mevzuatta belirtilmiş usul ve şekil kuralları varsa bu kurallara  uygun düzenlenmesi gerekir.

Kamu görevlisi ile düzenlediği belge arasında bir bağlantı bulunmalıdır. Görevsizlik, yetkisizlik veya şekil eksikliği varsa belgenin resmi belge niteliği bulunmamaktadır.

Özel belgeler, resmi belge sayılması için aranan  unsurları taşımayan belgelerdir. Özel belgeler yazının belge sayılması için aranan şartları içermek zorundadır.

Ardından failin fiilinin kanunda sayılan seçimlik hareketlerden birin içermesi gerektiğinden ötürü failin fiillerini de incelememiz gerekmektedir.

TCK madde 204/1 suçun 3 ayrı işleniş biçimini belirtmektedir. Bunlar :

  • Resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek.
  • Gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek.
  • Sahte resmi belgeyi kullanmak.

Suçun işlenmesi  için failin  bu üç seçenek  hareketlerden herhangi birini gerçekleştirmesi i yeterlidir ; üçünü de gerçekleştirmesi aranmaz.

A) Sahte Resmi Belge Düzenlemek

Burada suçun faili herkes olabilmektedir.Resmi belge mevcut değilken mevcutmuş gibi sahte olarak meydana getirmektir.Buradaki  düzenleme fiili, resmi belgenin kısmen veya tamamen sahte düzenlenmesidir.

Örneğin; kişinin başkasının bilgilerini kullanarak kendine kimlik çıkarttırması, okumadığı üniversitenin diplomasını alması ve saire. Bu sahte belgenin  aldatıcı olması gerekir.Sahteciliğin aldatma yeteneği olmalıdır.

Resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen failin  kamu görevlisi değilse TCK madde 204/1 uygulanacaktır eğer fail resmi  belgeyi görevi gereği düzenleme yetkisi bulunan bir kamu görevlisi  ise TCK madde 204/2 uygulanacaktır.

B) Gerçek Bir Resmi Belgeyi Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirme

Öncelikli olarak mevcut gerçek bir resmi belgenin vücuda getirilmiş olması gerekmektedir. Yani  yetkili bir kamu görevlisince, görevinin gereğine uygun olarak düzenlenmiş bir resmi belgenin varlığı bu suçun işlenmesi için ön şarttır. Eğer belge resmi belgenin şartlarını taşımıyorsa bu belgede yapılan değişiklik bu kapsamda  yer almamaktadır.

Kamu görevlisi olmayan fail tarafından gerçek bir resmi belgeyi değiştirilerek  bu suçun işlenmesi gerekmektedir. Kamu görevlisi olan bir kişinin, göreviyle bağlantılı olmaksızın resmi bir belgeyi değiştirme eylemi de TCK madde 204/1 kapsamında değerlendirilecek olup fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer resmi bir belge yetkili kamu görelisi tarafınca  yetki ve görevi kapsamında düzenlendikten sonra resmi belge üzerinde değişiklik yapılması söz konusu ise TCK madde 204/2 uygulama alanı bulur ve fail üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Belgede yapılacak değişiklik, belgeye eklemeler veya çıkartmalar  yapmak ya da belgedeki bir yazının, tarihin, imzanın silinmesi,değiştirilmesi, kazınması şeklinde gerçekleştirilebilir. Suç, resmi belgede değişikliğin yapılmasıyla tamamlandığından, ayrıca bu belgenin kullanılmış olması yahut herhangi bir zararın doğmuş olması gerekli değildir.

Bir resmi belge üzerinde hukuki sonuçlarında fark yaratacak biçimde değişiklik yapılması ve ayrıca bu değişikliğin başkalarını aldatma yeteneğinin bulunması halinde suç işlenmiş olmaktadır. Burada aldatma yeteneğinden kasıt olarak sahteciliğin kaba sahtecilik, zararsız sahtecilik ve yararsız sahtecilik alanlarına girmemesi gerekmektedir. Gerçeğin bilerek ve isteyerek değiştirilmesi gerekmektedir.

C) Sahte Resmi Belgeyi Kullanma

Burada failin resmi belgenin sahte olduğunu bilmesi ve buna rağmen kullanmış olması gerekmektedir. Sahteliğini bilmediği belgeyi kullanan kişinin eylemi, manevi unsurun eksikliğinden ötürü sahte resmi belgeyi kullanma suçunu oluşturmamaktadır. Yani resmi belgenin sahte olması yeterli değildir bu sahteliğin bilinmesi de gerekmektedir.

Sahte belgeyi düzenleyen fail, ayrıca kullanarak bu seçenek hareketi de gerçekleştirmişse, yine tek suç işlenmiş olur. Fail ayrı ayrı cezalandırılmayacaktır tek bir eylemden ötürü cezalandırılacaktır.

Burada sahte resmi belgeden hukuki bir ilişkide yaralanarak kullanma söz konusudur.Örneğin kişinin kaldığı dersten geçmiş gibi gösterdiği resmi belgeyi kullanması, sahte diplomayla işe girmesi ve saire.

Resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi durumunda kanunun düzenlemesi:

TCK  madde 204/2’ye göre , görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmî bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Faili resmi belgeyi düzenlemeye yetkili bulunan kamu görevlisidir.Burada fail kamu görevlisi olmasının yanı sıra resmi belgeyi düzenleme  hususunda yetkisi de bulunmalıdır.Kamu görevlisi kavramını TCK m.6/1-c tanımlamaktadır.Kamu görevlisinin, göreviyle ilgisi olmayan ya da yetkili bulunmadığı halde  bir resmi belgede sahtecilikte bulunması halinde  TCK madde 204/1 uygulanacaktır.

Sağlık mensuplarının resmi belgede  sahtecilik suçunu işlemesi halinde  sağlık mensubu kamu görevlisi değilse TCK madde 210/2 uygulama alanı bulacaktır. Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.Eğer sağlık mensubu kamu görevlisi ise TCK madde 204/2 uygulama alanı bulacaktır.

TCK madde 204/2’de belirtilen eylemlerin resmi belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenip suçun nitelikli halini oluşturması için kamu görevlisi sayılan kimselerin görevleri gereği düzenlemeye yetkili oldukları belgeler hakkındaki sahtecilik fiillerini işlemesi gerekmektedir.

TCK madde 204/2 suçun işlenebilmesi için gerçekleştirilmesi gereken seçimlik hareketleri saymaktadır.Bu hareketlerden herhangi birinin yerine getirilmesi halinde kamu görevlisi tarafından resmi belgede sahtecilik suçu gerçekleşmiş olacaktır.Bu hareketler  :

  • Resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek
  • Gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek
  • Gerçeğe aykırı belge düzenlemek
  • Sahte resmi belgeyi kullanmaktır

Resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemek; resmi bir belgenin bir kısmının yahut tamamının sahte olarak düzenlenmesi veya gerçek belgeyi düzenlemeye yetkili makama ait imza, şekil , yetki gibi hususların taklit edilmesi halinde  bu suç meydana gelmektedir.

Burada resmi belgede olması gereken unsurların olup olmadığına da bakılmalıdır. Eğer resmi belgenin meydana gelmesi için gerekli olan temel unsurların bulunmaması halinde ortada resmi bir  belge bulunmadığından  resmi belgede sahtecilik suçunun  oluştuğu söylenemez. Suçun TCK madde 204/2 kapsamına girmesi için, resmi bir belgeyi sahte düzenleme fiilini kamu görevlisi  göreviyle ilgili bir hususta işlemelidir.

Gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek, resmi bir belgenin yetkili kamu görelisi tarafınca düzenlendikten sonra resmi belge üzerinde değişiklik resmi belgeyi değiştirme filine vücut vermekte olup suçun seçimlik hareketlerinden birini de oluşturmaktadır.

Kamu görevlisinin, düzenlediği resmi belgede sonradan değişiklik yapması fiili  resmi belgeyi değiştirmektir.  Suç  değiştirme hareketinin tamamlanmasıyla gerçekleşecektir. Resmi belgede değişiklik yapılması; belgeye ekleme yapılması şeklinde olabileceği gibi  mevcut bir kelimenin silinmesi , tarihin silinmesi, kazınması gibi yollarla metinden çıkarılması şeklinde de işlenebilir. Eğer resmi belge düzenlenirken ,  düzenlemeye yetkili kişi tarafından gerçek resmi belgenin düzenlendiği sırada gerçeğe aykırılık meydana gelirse eylem artık ‘gerçeğe aykırı belge düzenleme’ olacak resmi belgeyi değiştirme eylemi kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Gerçeğe aykırı belge düzenlemek, kamu görevlisinin  görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu bir hususta  gerçeğe aykırı içeriğe sahip  olan  bir resmi belge düzenlemesi halinde ise  gerçeğe aykırı belge düzenleme hareketi ile resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olmaktadır.

Kamu görevlisinin gerçeğe aykırı olarak bir olayı kendi huzurunda gerçekleşmiş gibi, bir beyanı kendi huzurunda yapılmış gibi göstererek belge düzenlemesidir.Buradaki sahtelik türü maddi sahtelik değil fikir sahteliğidir.

Maddi sahtecilikte suç konusu belgenin kendisi gerçek değilken fikri sahtecilikte belge gerçektir ancak içeriği doğru değildir.Kamu görevlisi failin görev ve yetkisi çerçevesinde gerçeğe aykırı beyan içeren belge düzenlemesi halinde suç işlenmiş olacaktır. Tutanakların gerçeğe aykırı düzenlenmesi, kolluk görevlisinin gerçeğe aykırı belge düzenlemesi gerçeğe aykırı resmi belge düzenleme suçuna örnek eylemlerdir.

Sahte resmi belgeyi kullanmak, ilk üç seçimlik hareketlerden biri olan resmi belgenin sahte düzenlenmesi  , resmi belgenin  gerçeğe aykırı  düzenlenmesi  veya  gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek hareketlerinden herhangi birinin meydana getirilmesiyle suç da tamamlanmaktadır. Sahte olarak düzenlenmiş olan resmi belgenin kullanılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Fail resmi belgede kullanma suçunu işlemesi halinde suç resmi belgeyi kullanma tarihi itibariyle sona ermektedir. Sonuç olarak birden fazla hareketin gerçekleştirilmesi halinde suçun tarihi sahte resmi belgeyi kullanma tarihidir. Bu seçimlik harekette de sahte olarak kullanılan resmi belgenin failin göreviyle ilişkili olması gerekmektedir.Kamu görevlisi olan failin başkası tarafından gerçeğe aykırı olarak düzenlenen resmi belgeyi veya resmi belgenin sahte olarak düzenlendiğini ya da resmi belgenin değiştirildiğini bilmesine rağmen bu belgeyi görevi kapsamında kullanırsa TCK madde 204/2’ye göre üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Şikayet ve Dava Süreci

Resmi belgede sahtecilik suçu şikayete tabii suçlardan değildir. Takibini Cumhuriyet savcılığı kendiliğinden yapacaktır. Bildirilmesi durumunda 8 yıl içinde suçun savcılığa bildirilmesi halinde takibat yapılacaktır.

Suç şikâyete tabi bir suç tipi değilse Cumhuriyet Savcılığı kendiliğinden soruşturma yapmaktadır.Cumhuriyet Savcısı  genelde kendisine yapılan ihbar, şikayet veya savcının kendiliğinden tespiti şeklinde suçun işlenip işlenmediğini incelemek amacıyla soruşturma aşamasına geçmektedir.

Cumhuriyet Savcısı iddianameyi hazırlayarak görevli ve yetkili  ceza mahkemesinde davayı açacaktır.Cumhuriyet Savcısı suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin oluştuğuna dair kanaate ulaşırsa  iddianameyi hazırlayarak kovuşturma sürecini başlatacaktır. Yeterli şüphenin oluşabilmesi için ortada şüphe duyulmasını haklı gösterecek delil, emare veya somut olguların bulunması gerekmektedir. Elde  edilen deliller kişinin suçun faili olduğu konusunda akla ve mantığa uygun objektif olarak şüphe ortaya koyması gerekmektedir. Cumhuriyet Savcısı soruşturma aşamasında toplanan somut deliller neticesinde  ceza davasının  açılması için yeterli şüphenin bulunmadığı yönünde bir kanaate ulaşırsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir ve ceza davası sürecine yani kovuşturma sürecine geçilmeyecektir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Zamanaşımı

Resmi belgede sahtecilik suçu TCK madde 66/1-e  gereği 8 yıldır. Şikayette bulunacak olan kişi soruşturma sürecinin başlatılabilmesi amacıyla 8 yıl içinde savcılığa başvurması gerekmektedir.

Etkin bir soruşturma süreci için şikayetin daha erken yapılması dava seyrini etkileyeceği gibi maddi gerçekliğe daha hızlı  ulaşılmasını da sağlayacaktır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası

Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası TCK madde 204’te düzenlenmektedir. Kanun hükmü suçun hem basit hem de nitelikli halini düzenlemektedir.

TCK  madde 204/1’ e göre bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK madde 204/2’ye göre görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK madde 204/3’e göre resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır

Resmi belgeler de kanıt gücü bakımından bazı kategorilere ayrılmaktadır.Bu kategorilerden biri ise  sahteliği sabit olana kadar geçerli resmi belgeler ile aksi sabit olana kadar geçerli resmi belge olarak  belirlenmiştir.Sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelere resmi makamlarda tam bir güvenilirlik oluşturmaktadır.Aksi ispat edilmedikçe kesin delil niteliğini haizdir.Sahteliği sabit olana kadar geçerli resmi belgelerin güvenilirliği ve ispat gücünün yüksekliği nedeniyle bu belgelerde sahtecilik suçunun işlenmesi durumunda resmi belgede sahtecilik suçunda verilecek olan ceza yarı oranında arttırılarak suçun nitelikli hali düzenlenmektedir.Sahteliği sabit olana kadar geçerli resmi belgeleri örneklemek gerekirse bu belgeler mahkeme ilamları ,  noterlerce düzenleme biçiminde hazırlanan belgeler,duruşma tutanakları ve sair resmi belge .

Aksi sabit olana kadar geçerli resmi  belge, aksi her zaman ispat edilebilen ve aksi ispat edilene kadar geçerli sayılan belgelerdir.Mahkeme ara kararları, tapu kayıtları, nüfus kayıtları da aksi sabit olana kadar geçerli resmi belgelerdendir.

TCK madde 210/2 ‘ye göre gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.

Evrakta Sahtecilik Cezası Paraya Çevrilir mi?

TCK madde 204 resmi belgede sahtecilik suçunun cezası olarak sadece hapis cezasını düzenlemektedir.Adli para cezası veya seçimlik olarak adli para veya hapis cezası şeklinde bir düzenleme de içermemektedir. Bu nedenle resmi evrakta sahtecilik suçunun cezası hapis cezası olup adli para cezasına çevrilememektedir.

Resmi Evrakta Sahtecilik Suçunun Ertelenmesi

TCK madde 51’e göre hapis cezasının ertelenebilmesi için bazı şartların taşınması gerekmektedir. Bu şartlar ;

  • İşlediği resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilmiş olmalıdır.Resmi belgede sahtecilik suçunun basit halinde ceza  2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.Failin aldığı ceza 2 yıl ise bu kuruma başvurulabilecektir.
  • Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmalıdır.
  • Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekmektedir.

Belirttiğimiz şartların gerçekleşmesi durumunda hapis cezası ertelenebilecektir.

Başkasının Adına Senet Düzenlemenin Cezası Nedir?

Öncelikli olarak burada ayrımını yapmamız gereken durum senedin niteliğidir. Kamu görevlisi  tarafından  öngörülen usul ve şekil kurallarına uyularak görevi gereği düzenlenen belgelere resmi belgeler denir.Örneğin; noterlerin düzenleme şeklinde hazırladığı evraklar, ehliyet, kimlik, trafik kaza tespit tutanağı.

TCK bazı belgeleri özel belgeler olmasına rağmen resmi belge hükmünde saymıştır ve  resmi belgede sahtecilik suçunun  cezasının uygulanacağını düzenlemektedir.   TCK madde 210/1’de düzenlenmektedir. Bunlar; emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, tahvil, hisse senedi, emtiayı temsil eden belge, ve vasiyetnamedir. Belirtilen türdeki belgelerin, resmi belge sayılabilmesi için, kanunda öngörülen usul ve şekil şartlarının bulunması zorunludur.Eğer düzenlenen senet resmi belge yahut TCK madde 210/1’de sayılan resmi belge niteliğindeki özel belgelerden ise resmi belgede sahtecilik suçundan TCK madde 204’e göre hapis cezası ile cezalandırılacaklardır.

Özel belgeler  resmi belge sayılmasını için aranan unsurları taşımayan belgelerdir. Özel belgelerin   belge sayılması için gereken öğelerin bulunması zorunludur.Yani özel bir belgeden söz edebilmek için  yazılı bir evrakın bulunması bu evrakın bir içeriğe sahip olması ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir biçimde belirli bir kimse tarafından düzenlenerek o kimseye mal edilebilir olması gerekmektedir. Örneğin ;

kredi sözleşmesi, teminat mektubu, adi senet, fatura, kira sözleşmesi, tahliye taahhüdü, dilekçe, ibraname, faturalar,  işe giriş bildirgeleri, ücret bordroları, gibi evraklar özel belge niteliğindedir. TCK madde 207’ye göre bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Özel belgede sahtecilik suçunun işlenebilmesi için düzenlemek yeterli değildir aynı zamanda kullanmak da gerekmektedir.

Sahte İmza Atmanın Cezası Var Mıdır?

Sahte imza atmak belgede sahtecilik suçuna sebebiyet vermektedir. Burada sahte imza atılan belgenin niteliği önemlidir. Eğer sahte imzanın atıldığı belge resmi belge veya resmi belge niteliğindeki özel belgelerden ise fail TCK madde 204’e göre hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Eğer sahte imza atılan belgenin niteliği özel belge ise fail TCK madde 207’ye göre hapis cezası ile cezalandırılacaktır.

Sahte Ehliyet Kullanmanın Cezası

Ehliyet yetkili kişiler tarafından düzenlenmesi gereken resmi belgelerdendir.Bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçu ile ilgili TCK düzenlemesindeki ayrımı incelememiz gerekmektedir. Burada ehliyeti sahte olarak düzenleyen  fail resmi belgeyi sahte olarak düzenleme suçunu işlemekteyken , sahte ehliyeti kullanan kişi ise TCK madde 204/1’e göre sahte resmi belgeyi kullanma suçunu işlemektedir.

TCK  madde 204/1’e göre sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Burada dikkat edilmesi gereken husus suçun manevi unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Yani sahte ehliyeti kullanan fail sahte ehliyetin sahte olduğunu bilmesi ve bu sahteliği  bilerek kullanması gerekmektedir.Sahte ehliyeti kullanan  fail kullandığı resmi belgenin sahte olduğunu bilmiyorsa cezalandırılamayacaktır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları

T.C YARGITAY 15.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 5561 Karar: 2019 / 13612
Karar Tarihi: 02.12.2019

“Sanığın savunmalarında; suç tarihinde ayakkabıcı dükkanında işçi olarak çalıştığını, çeki kimden, ne zaman, nerede, hangi ticari ilişki nedeniyle aldığını ve kime, ne zaman, nerede, hangi ticari ilişki nedeniyle verdiğini hatırlamadığını, çekin arka yüzündeki ilk ciranta hanesinde bulunan yazı ve imzaların kendisine ait olduğunu belirtmesi, sanığın çeki aldığı kişiye ait kimlik ve adres bilgilerinin tespitine yarar her hangi bir somut bilgi verememesi, çeki hangi hukuki ilişki karşılığında aldığını açıklayamaması ve bununla ilgili her hangi bir fatura, irsaliye veya belge sunamaması, soruşturma aşamasında alınan 27.07.2012 tarihli bilirkişi raporunda çekteki keşideci imzasının keşideci şirket yetkilileri …,…,…,…’ın eli ürünü olmadığı, …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda herhangi bir saptamaya gidilemeyeceği, yazıların ise …’ın eli ürünü olmadığı, 28.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu çekin ön yüzündeki yazılar ile çekin arka yüzündeki birinci ciranta yazılarının sanığın eli ürünü olduğu, çekin ön yüzündeki keşideci imzasının sanığın ürünü olup olmadığı hususunda herhangi bir saptamaya gidilemeyeceği yönünde görüş ve kanaatlerin bildirilmesi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.”

T.C YARGITAY 11.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 4201 Karar: 2019 / 8278                           Karar Tarihi: 21.11.2019

“Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, … Temizlik Ambalaj ve Gıda isimli işyerini yöneten sanık … ile oğlu olan sanık …’in mağdur …’den aldıkları sebze karşılığında suça konu 10.09.2011 keşide tarihli 22.450 TL meblağlı sahte çeki verip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda; sanıkların savunmalarında suça konu çeki fatura karşılığında iş yaptıkları Erim Eser’den aldıklarını belirtmeleri, sanıkların sunduğu faturadaki bilgiler kapsamında ilgili mercilerce yapılan araştırmalar sonucunda … isimli şahsın tespit edilememesi, 28.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu çekteki yazı ve imzaların tersim tarzı, işleklik, doğrultu, hız, alışkanlıklar, istif, eğim, baskı derecesi, başlangıç ve bitiş özellikleri bakımından uygunluk ve benzerlik tespit edilemediğinden, keşideci şirket yetkililerine ait olmadığının belirtilmesi, yine 10.05.2013 günlü bilirkişi raporunda inceleme konusu çekin kağıt kalitesi, renk tonajı, matbu basım özellikleri nedeniyle renkli fotokopi olduğunun, çekte olması gereken unsurların mevcut olduğu, mevcut hali ile olağan dışı bir durum yansıtmadığının, yapılan sahteciliğin ilk bakışta ve kolaylıkla fark edilemeyeceğinin tespit edilmesi, ayrıca dosya içerisindeki suça konu belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde de; çekin renkli fotokopi olmasına rağmen, üzerindeki ıslak imzaların çok belirgin olduğu, kağıt kalitesi, renk görünümü ve unsurları itibariyle objektif olarak orijinal çeklere benzerlik gösterdiği, bu haliyle aldatma niteliğinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların suçlarının sübuta erdiği gözetilerek mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması, Yasaya aykırı katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.”

T.C YARGITAY 11.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 2382 Karar: 2019 / 8093                             Karar Tarihi: 19.11.2019

“Sanık …’nın, katılan … adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini kullanıp, 09.08.2011 tarihli araç kira sözleşmesini… adına imzalamak suretiyle zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu ve 14.08.2011 tarihinde hız limitlerine uymaması nedeniyle, 22.10.2011 tarihinde de alkollü araç kullanması nedeniyle trafik polislerince durdurulduğunda, görevlilere … adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini ibraz ederek, 14.08.2011 ve 22.10.2011 tarihli trafik idari para cezası karar tutanakları ile 22.10.2011 tarihli sürücü belgesi geri alma tutanağının katılan … adına düzenlenmesine sebep olmak suretiyle zincirleme biçimde resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği olayda; 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, zincire dahil olan suçlardan en ağır sonuç doğuran suç esas alınarak temel cezanın belirlenmesi; aynı Kanun’un 43. Maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanırken, suç sayısının dikkate alınması gerektiği gözetilmeden; belge sayısı fazlalığının, temel cezanın belirlenmesi sırasında artırım oranı gerekçesi olarak belirtilmesi ve TCK’nin 43/1. maddesinde suçun zincirleme şekilde işlenmesi halinde cezanın 1/4’ten 3/4’üne kadar artırılabileceği öngörülmüş olup, sanık hakkında zincirleme suç nedeniyle artırım yapılırken denetime imkan verecek şekilde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sadece takdiren ibaresine yer verilerek 1/2 oranında artırım yapılması suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 61. maddelerine aykırı davranılması,”

T.C YARGITAY  8.Ceza Dairesi Esas: 2019/ 17711 Karar: 2019 / 13528
Karar Tarihi: 11.11.2019

“Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın, yetkilisi olduğu şirketin ithal ettiği Çin menşeli eşyayı gümrük vergisi ödememek için serbest dolaşım beyannamesi düzenlendiği ve bu belgeyi sahte mühür ve sahte memur kaşesi ile işleme koymak suretiyle üzerine atılı resmi belgede ve mühürde sahtecilik suçlarını işlediği iddiasına ilişkin olayda; dolaşım belgesi üzerindeki mührün ve kaşesinin sahte olduğu iddiasıyla dava açılması, sahte olduğu anlaşılan belgeleri düzenlemekte kullanılan mührün ise ele geçmemesi karşısında; sahte mühürlerin suça konu resmi belgenin zorunlu tamamlayıcı unsuru olduğu bu nedenle sahte dolaşım belgesi düzenlenmek, kullanmak eylemlerinin kül halinde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu,”

Av. Esra Karataş

Esma Şengüler

Esma Şengüler Kocaeli’de doğdu, ilk ve orta öğrenimini Kocaeli’de tamamladı. Avukatlık stajını tamamladıktan sonra Kocaeli Barosu bünyesinde meslek hayatına adım atmış, 2014 yılının eylül ayında avukatlık ofisini açarak serbest avukatlığa başlamıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Call Now ButtonHemen Bilgi Al!